Yargıtay 11 HD 2019/518E, 2022/1852K sayılı kararı “SMK kapsamında ele alınan Marka, Patent, Tasarım İhlalleriyle birlikte TTK kapsamında ele alınan Haksız Rekabet ihlallerinin FSHHM nezdinde aynı anda görülüp görülemeyeceği” hususunda tartışmaya neden olmuştur.
İlgili Kararda 6762 Sayılı mülga TTK'nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” halin halen yürürlükte olan TTK'nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlendiği.
Kanun Koyucunun bilinçli bir şekilde “ad, unvan ve marka” kavramına yeni düzenlemede yer vermediğini çünkü bu kavramların kendine has kararnameler/kanunla korunduğunu ve bu durumun Kanunun Gerekçesinde ifade edildiğini belirtmektedir.
Kararda “6102 Sayılı TTK'nın 55/1-a-4 bendin” yorumlayış şeklin hatalı olduğu kanaatindeyiz;
Ticaret Kanunu 55. madde her ne kadar Haksız Rekabet hallerini son derece ayrıntılı belirtse de Haksız Rekabet halleri sayılanlardan çok daha fazla olup zaten maddenin başlangıcında “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır” ifadesinde de görüldüğü üzere “başlıcaları” haricinde de Haksız Rekabet durumu söz konusu olur.
Öncelikle
-Kanun Gerekçeleri bağlayıcı olmayıp Mahkemeler, kanun maddelerini yorumlama noktasında serbesttir. Sırf gerekçeden yola çıkarak uygulamada karışıklığa sebebiyet verecek ve başka kanun maddeleriyle hatta başka gerekçelerle çelişki doğuracak uygulamalar yapılmamalıdır,
-Mülga TTK57/5. Maddesinin içeriğinin çok geniş olduğu ve yürürlüğe giren TTK 55/1-a-4 bendininse daha az olduğu görülmektedir. İki maddede tek fark “ad, unvan, marka” kısmı değildir!
- “ad, unvan, marka” kısmının yeni TTK’da yer almamasını Marka, Tasarım, Patent Kararnamelerine veya SMK’na bağlanması büyük hatadır. Çünkü “marka” SMK’da yer alır ama “ad, unvan” Ticaret Kanununda yer alır! Bu yorumdan yola çıkarsak “ad, unvan” ihtilafları artık Ticaret Kanunu kapsamına girmeyip SMK kapsamında mı ele alınacak!?
İlgili karara henüz içtihat demek için çok erkendir. Çünkü bu kararın İlk Derece Mahkemeleri ve İstinaf Mahkemelerince uygulanması ve Yargıtay 11. HD’nin bu kararın devamını getirip getirmeyeceği noktasında şüphelerimiz vardır!
Haksız Rekabet hususunda karar veren Ticaret Mahkemeleri ile Haksız Rekabet hususunda karar oluşturan diğer Yargıtay Hukuk Dairelerinin ilgili karara uyup uymayacağı hatta çelişen kararlar oluşturup oluşturmayacağı da belirsizdir.
İlgili Yargıtay Kararı, yazılış ve gerekçelendirme bakımından da hatalı ve eksik olup bu durum karara farklı yorumlar yapılmasına zemin hazırlamaktadır.
İlgili Kararı, ilk okunduğu ve yorumlandığı şekliyle uygularsak;
-Mevcut FSHHM davalarında görevsizlik kararları verilir,
-Mevcut FSHHM davalarında tefrik/bölünme kararları verilir,
-FSHHM ve Ticaret Mahkemeleri boşu boşuna Bekletici Mesele kararları verirler,
-Aynı ihtilaftan dolayı hem SMK kapsamında hem de TTK kapsamında çifte tazminat kararları, tedbirleri verilir,
-FSHHM ve Ticaret Mahkemelerinden oluşturulan Bilirkişi Raporları ile Kararlar arasında ciddi çelişkiler oluşur,
-Çoğu ihtilafta yaşanan durumun Marka ihlali mi, Tasarım İhlali mi, Eser İhlali mi yoksa Haksız Rekabet mi olduğu ancak yargılama aşamasında hatta karar anında ortaya çıkmaktadır! Bunların davanın başında net bir şekilde ayrılıp ayrı Mahkemelerde dava açılması beklenemez,
- Birçok Ticaret Mahkemesi, söz konusu Yargıtay Kararına uymaz ve kendisini görevli görmez, Görevsizlik Kararı verir,
Dolayısıyla ilgili Yargıtay Kararı ayrıca Usul Ekonomisi bakımından da ciddi sorunlar çıkaracaktır!
İlgili Kararın Olması Gereken Yorumu;
Kanaatimizce Yargıtay 11 HD’si aynı davada hem Haksız Rekabet için TAZMİNAT hem de Marka İhlal için TAZMİNAT verilmesini doğru bulmamakta ve bunlardan sadece bir tanesi için TAZMİNAT verilmesini belirtmektedir. Fakat bu kararını çok alakasız bir dosyada ve çok yanlış ifade edişle kaleme almıştır.
Gerçekten de mevcut davalarda “marka/patent/tasarım/telif ihlalinden” ve “haksız rekabetten” ayrı ayrı tazminata hükmedildiği görülmekte olup bu durum “Bir Koyundan İki Post Çıkmaz” kuralına da aykırıdır.
Böyle durumlarda BK 60. madde de yer alan “Sebeplerin Yarışması, Sorumluluk Sebeplerinin Çokluğu” kapsamında Hakim, zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre tek bir tazminat vermeli ve gene Borçlar Kanunu kapsamında gerekirse tazminata belli bir artırım uygulamalıdır.
İlgili Kararın bu şekilde yorumlanması ve ivedilikle bu doğrultuda yeni Yargıtay Kararlarıyla devamının getirilmesi gerekir!
İlgili Yargıtay Kararı ve Yasal Düzenlemeler için BAKINIZ